31 Mart 2016

ANALİTİK DÜŞÜNME YETENEĞİ - POTANSİYELİNİZİ KEŞFEDİN...


Kısacık bir süre ara verdiğim yayınlarıma güzel bir yayınla devam ediyorum :)

Bizler gibi blog yazarı olan bir arkadaşımız tarafından hazırlanan "Analitik Düşünme Yeteneği" üzerine yazılmış çok faydalı bir yazıyı paylaşıyorum. Aynı zamanda da bu yeteneği geliştirebileceğimiz oldukça basit ve keyifli olan TÜBİTAK destekli bir uygulama tavsiyesiyle!

Hatta bu uygulama için kullanabileceğiniz %20'lik indirim kodu da tanımlamışlar bize. Kendilerine bu güzel yazı ve kod için teşekkür ediyorum.

Ayrıca -duyduk duymadık demeyin- arkadaşlarımdan birine de çekiliş ile bir adet yıllık üyeliği ücretsiz hediye edeceğim (beni izlemeye devam edin :)). 

"Analitik Düşünme Yeteneği" her ne kadar çocuklarımız için daha kıymetli olsa da uygulama çocuklarımızla sınırlı değil, 6 yaş üzerindeki herkesin kendini geliştirebileceği, ailesiyle, çevresiyle de yarışıp keyif alabileceği bir uygulama :) Bu yüzden "çocuğum yok" diyerek uzaklaşmayın, gelin :)

Özellikle çocuklu ailelerde bu tarz yarışlar hem çocuğunuzun analitik düşünme yeteneğini, problem çözme alışkanlığını, sorumluluğunu geliştirip hem de hasret kaldığımız "birlikte geçirilen" zamanları keyifli bir aktiviteye dönüştürebilir. Uygulamayı üye olarak ÜCRETSİZ deneyebilirsiniz de.

Kendisinin izniyle yazdığım ön yazıma burada son verirken, sizi bu güzel yazıyla baş başa bırakıyorum (NOT: SONUNDAKİ İNDİRİM KODUNU UNUTMAYIN ;)):


Çocuğunuza Analitik Düşünme Yeteneği Kazandırın 

DEVAMINI OKU

28 Mart 2016

'ANNE-BABA SENDROMU' BÖLÜM 1: EVLENİYORUZ

Sevdiğin insanı bulma yolculuğu... Bulduk! 
Her şey ne kadar güzel! Zevkler, gülüşler, kelimeler, buluşmalar... 
O da ne? Çevrendeki insanlar birer birer evleniyor. Evlenmek? Hazır mıyım? Neye hazır olacağım ki? Evlenmeye mi? Ne farkı var ki? 
Sevdiğim insanla olacağım yine. Sadece bir imza atılacak ve kütük yer değiştirecek. 
Tekli koltuklar oturma grubuna dönüşecek.
Tek tük toplama tabaklar yerini takımlara bırakacak. 
Anne babalar ikiye katlanacak. 
Artık o da senin 'Ailen' olacak!

MUTLUYUZ

Hadi imza da atalım ve resmi olarak da birleştirelim bu aşık hayatları! 

O kadar korkunç mu evlilik? 

DEVAMINI OKU

25 Mart 2016

MİM MİRİM MİM: 2016'DAN NE BEKLİYORUM?

Havan Topu ve Anne Güncesi tarafından mimlendim :) Bunun dışında çoğu arkadaştan da "okuyanlar" adına mim pası aldım :)
Her zamanki gibi geç yaptım ve her mimdeki gibi bir "özür"le başlıyorum :) (İşte bu 2.sorunun cevabı için canlı bir örnek :()

Gelelim sorulara, sizi sıkmayacağım, hemen bitecek, özet özet cevapladım:  
 
2016: Kendi atış talimimizden :)

DEVAMINI OKU

22 Mart 2016

HAFTANIN BLOGU:....HEYECANLI BEKLEYİŞ SONA ERDİ....

Biliyorsunuz geçen hafta bu etkinliğe ara verdim. Herkesin bu konuda hemfikir olacağını düşünüyorum. 

Bir hafta gecikmeli olarak Hatfanın Blogu yazımı yazabilirim.

Yeni başlayanlar için etkinlik detayı şu adreste: şu adres

Evet, heyecan dorukta, yürekler ağızda herkes bu haftanın blogunu merak ediyor...  (öyleymiş gibi yapın dokunmayın hayallerime :))


  
SENİ SEÇTİM GÜZEL BLOG


Bu blogu daha önce tanıtmak istedim, ilk tanıdığım günden beri. Diyorum ya herkesi herkesi yazmak istiyorum, her yazımda yazamadıklarım içime dert oluyor... :)
Kaynaşma süresi 0.3 milisaniye olan yeni bir blogger kendisi ;)


Sempatik mi sempatik, 
Güleryüzlü mü güleryüzlü, 
Samimi mi samimi, 
Komik mi komik? 
Deli mi deli :D 

Tam benlik değil mi :) Bir de 

"Kırmızı mı kırmızı" dedim mi?? Tamamdır :)

Tanıdınız mı???? 

DEVAMINI OKU

20 Mart 2016

SÖZÜN BİTTİĞİ YER...


PROFESYONEL-YAPRAK-FOTOĞRAF-TEMA
SÖZÜN BİTTİĞİ YER

Ölüm ne kadar yakın, ne kadar uzak...

Dokunduğun el ne kadar soğuk,
Sözler ne kadar sessiz. 
Her defasında yeni tanışmış gibi şaşkın,
Her defasında beklenmedik, alışmadık, kabullenmesi zor!
Sesi kulağında, 
Yüzü gözünde,
Kendi yanıbaşında sanki..
Ama yok!
Gitti..
Her şeyini bırakıp gitti!
Her amacını boşverip gitti!
Sen kaldın! Sen kalakaldın!
Gözyaşların kurudu, sesin yok oldu, rengin soldu, 
Ölüm, kalana ne zormuş
O gitti... 
Onlar gitti...
Sen kaldın!... Sen kalakaldın!...



-----
Bu şiiri Ahmet Babam ve Fatma Annem için yazmıştım... İçinde bulunduğumuz zamana en uygun sözler bence...
DEVAMINI OKU

15 Mart 2016

YASTAYIZ...

BU HAFTA HAFTANIN BLOGU SEÇİMİNİ ERTELEYECEĞİM. 
SEÇECEĞİM ARKADAŞ İÇİN DE BU HAFTAYA GELMESİNİ İSTEMEM.
ANLAYIŞINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM :(

....

DEVAMINI OKU

13 Mart 2016

MİM MİRİ MİM: KİŞİSEL BLOG YAZARIYIM, NE DÜŞÜNÜYORUM?

1 Delinin Günlükleri bir MİM başlattı. Altına da not düştü "bir yayını beğeniyorsanız paylaşın yahu!" dedi. Ruh ikizim Fenom ise bu mime "Blogspot CV'si" dedi :) Eee kimin ruh ikizi? 

Yalnız 1 Delinin Günlükleri blogunu bulamıyorum? Ben mi bir şey kaçırdım bilgisi olan var mı?



DÜŞÜNÜYORUM ÖYLEYSE BLOG YAZARIYIM



Ben; Adam Mutlu, Fenom, Dream, Esraa^^, Güncem.... tarafından mimlendim :D Gözden kaçırdığım varsa öncelikle özür diliyorum, söyleyin lütfen affettireyim kendimi :)

Gecikme için özür diliyorum, hem mim hem de yorumlarım için. 


Mim anket niteliğinde soru-cevap, başlıyorum:


DEVAMINI OKU

11 Mart 2016

DİNLENESİ RADYO PROGRAMLARI

FAHİR, EGE, OKTAY
Hala radyo mu var demeyin. Benim gibi sabah akşam iş yolculuğuna çıkan varsa, hele de İstanbul'daysa radyo vazgeçilmezdir!

Eskiden her evde muhakkak radyo özellikli bir müzik aleti olurdu. Hatta sürekli çalardı. Şimdi artık yok oldular, yerini yine internet aldı... 

Ben çok özlüyorum evdeki radyo sesini. Sevilen müzikte ses açmayı, beğenmediğinde o cızırtılar eşliğinde yeni kanal aramayı :)

Ama o şarkı aralarında 'sevgili gönlüm dostları' diyen o tiz kasıntı romantik sesler var ya! Onlar bana göre değil, hemen değiştiririm :)

Aslında size dinlediğim müziklerden çok dinlenesi programcıları yazacağım. 

DEVAMINI OKU

9 Mart 2016

1 ÇOCUK 1 TEBESSÜM... LÜTFEN OKUYUN VE GÜLÜMSEYİN :)

Bana mutluluğun resmini çekebilir misin Abidin? Şu saf mutluluğa bakar mısınız? Siz ne güzel şeylersiniz... Yüzleriniz hep gülsün!
Bir arkadaşım çok ama çok güzel ve anlamlı bir proje başlatmış!
İhtiyaç sahibi okulların öğretmenleriyle iletişime geçerek ihtiyaçları bizlerle paylaşıp desteklerimizi bekliyorlar.
İşin en güzel tarafı şu: Direkt para veya bağış yapılmadığı için "acaba yerine ulaşıyor mu?" sorusu olmuyor kafanızda! Bu benim en büyük çekincemdir mesela. Hem direkt öğretmenlerle iletişime geçip tüm sipariş aşamasını birlikte planlayabiliyorsunuz, hem de gönderdiklerinizle gülümseyen çocukların fotoğraflarını görüp ağlayabiliyorsunuz :)


Meleklerin yeryüzündeki görüntüsüdür ÇOCUK
Öyle bir alt limit de yok... İsterseniz sadece bir boya kalemi gönderin? İmkanınız neye, ne kadarına el veriyorsa... Yardımın azı olmaz değil mi :) Hele ki söz konusu masumluğun temsili çocuklarımızsa :)

Çok basit bir sistem aslında: İhtiyacı olana ihtiyacı olanı gönder...

DEVAMINI OKU

8 Mart 2016

HAFTANIN BLOĞU:.....BURAYA YAZMAYINCA DAHA HEYECANLI :)

Yeni bir haftadan merhabalar, Haftanın Bloğu günü geldi çattı :)
Nasıl yaparım acaba? Herkesi nasıl yetiştiririm nasıl seçerim derken 4. yayına geldik bile :) Demek ki yetişecek! Çünkü zaman oldukça hızlı ilerliyor...
 
HAFTANIN BLOĞU

Sözlerime başlarken tekrarlamak istediğim bir nokta var: Amaç bir bloğu yazıp onun hakkında bilinmeyenleri paylaşıp ziyaretçilere gittiklerinde daha samimi bir ortam yaratmak... Yani "bakayım neler varmış"tan çok "aaa demek öyleymiş" denilmesi benim için daha büyük mutluluk...

Bu sebeple sizin de bildiğiniz, ziyaret ettiğiniz bloglardan seçmeniz, ya da kura gibi yöntemlerle seçiyorsanız da bir dolaşmanızda fayda var. Ki başkasına tavsiye edebilesiniz. 

Gelelim Haftanın Bloğuna :)


DEVAMINI OKU

4 Mart 2016

FİLM TAVSİYE: THE ILLUSIONIST (2006, IMDB 7,6)

Bu filmi çoğunuz bilirsiniz. Benimle aynı zevkte olanlarınız da liste başlarına yerleştirir kesin!

Edward Norton. Her filmini izleyebilirim. Oyunculuğunu çok beğenirim. Hele ki benim tarzım bir filmde.


THE ILLUSIONIST (2006)

Bu filmi tabi ki çıktığı sene izledik. Fakat geçenlerde tekrar izleme şansım oldu ve yine ilk kez izliyor gibi izledim. Yine aynı noktaları merak ettim, aynı yerlerde keyifle şaşırdım! Yine olsa yine izlerim, yine yeni yerler keşfederim, yine heyecanlanırım. 

Film 19.yy'da Viyana'da geçiyor. Genç bir çocuk -Eisenheim (Edward Norton)-, bir gün yolda gizemli bir sihirbaza rastlıyor ve çok etkileniyor. Sonrasında ilüzyona merak salıyor... 

Sevdiği kızla birlikte küçük gösterilerle vakit geçirmekten çok hoşlanıyorlar. Bu zamana kadar sıkıntı yok: Kızın bir Düşes -Jessica Biel- olması dışında...




DEVAMINI OKU
Blogger tarafından desteklenmektedir.