31 Ekim 2015

Aktivite merkezi: Gymboree izlenimleri...

Gymboree Çekmeköy'ün deneme dersine gittik sabah.
Benim uyumayan oğlum
DEVAMINI OKU

DOSTLARI OLMALI İNSANIN...

DOSTUM DOSTSUN DOST
Dostları olmalı insanın,
En önemli şeylerini feda edebileceğini bildiğin!!!
Bir gülümseme, bir kelimeyle bile mutlu edebilecekken :)))
Biri en kıymetli şeyini: zamanını, uykusunu feda edip gelip bebek bakar :)
Biri taaa nerelerden gelip 'haşlamalıkmış ama olsun' diye köz kestane getirir ve döner (deli) :))) 
Birileri hergün üşenmez yemek listesi atar, taşır, çay getirir :))) 
Birileri bir 'gık'ına bakar teselliye koşar...
Birileri gelir seni çekip çevirir toparlar! Evinde tabak çanağın yerini senden ii bilir!
Birileri çook uzaktır ama tel kadar yakınında her şeyini bilir, bütün moralini düzeltir, kardeşliğe taliptir...
Birileri bu uzaklık ve teli bırakıp görüşmek ister de bizden fırsat bulamaz...
Birileri gayet içten 'getir bize bırak git' der de o yorgunluk umru olmaz!
Birileriyle öyle rahatsınızdır ki, 'ev evlikten çıkmıştır' da umrunuzda değildir. 
Birileriyle öyle uğraşır öyle geyik yaparsınız ki birilerini yumruklayıp karakolluk olmak zorunda kalmazsınız :)
Hangi birini sayayım, hangi birinizi anlatayım!!! Bunları yazarken bile çoğunu atladım!
Vakti ve şansı olsa her şeyi yapabilecek dostlarım da çok benim!

Hepimiz içimdesiniz!
Hepiniz kıymetlisiniz!
Bu dostluğu en derinlerde yaşayan dostlarım!!!
İyi ki varsınız!!! 

DEVAMINI OKU

29 Ekim 2015

BU BAYRAK İNMEZ...

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!!
'Cumhuriyet'in mazide kalmadığı, coşkuyla ve sahiplenerek kutladığımız nice bayramlarımız olsun. 

Evlatlarımıza bu coşkuyu hep aktaralım!

'Türkiye Cumhuriyeti' kutlu olsun!!!
Türkiye adı altında insanlar, isimler ayrılmasın!!! Biz bütünüz! Bu ülkede yaşayan herkes bizim memleketlimiz!

Yalanlara, uydurulanlara, bölmeye çalışanlara inanmayın! 
Bu ülke bizim! Hepimizin!!! Ve hep bizim olacak!!!! 

Biz hep birdik, biriz, bir olacağız!!!!
DEVAMINI OKU

27 Ekim 2015

BİR BEBEĞİN AKTİVİTEYLE İMTİHANI...

Aktivite uğruna ya Rab! Ne bebekler helak oluyor... 
Normal zamanda ancak 'çoook ama çoook ama çoook' sıkılırsanız ve etrafınızda yapacak bir şey yoksa mecbur kalacağınız aktiviteler, eğer 12-18 aylıksanız hayat amacınız olabiliyor :) Bizim için küçük (ve gereksiz), onun için büyük bir uğraş...
Size de 10-15 dakika vakit kazanmak için bir fikir olsun..

Mümkünse dar ağızlı bir kap bulup içine teker teker pipet atıyoruz :) Basit ama oyalayıcı...


DEVAMINI OKU

24 Ekim 2015

ÇOK ÖZLÜYORUM...

Seni bir gün görmemek bile çok zor...
Sabah işe gidip dönmek bile araya haftalar sokmuş gibi...
Annelik gerçekten bir hastalık, bir sendrom! 
'Biraz gideyim kafamı dinleyim' dedikten yarım saat sonra 'ne yapıyor acaba???' sorusuyla başlayan semptomlar..
Gerçekten bir hastalık! Akıl kârı değil! 

Ahh bir de uyusan oğlum ;( Bizi böyle zombi gibi dolaştırmasan etrafta!!

Şimdi minik bir uyku zamanındasın... Benim en sevdiğim zamanlar :)
Şu an şöyle bir görüntünün dibinde yerde oturuyorum, mırmırlarında park yatağını sallamak için:
EVET BU AYAK BENİM

Park yatağın filesinden çıkarmak istediğin 'love u dad' yazılı çoraplı ayakcığın :))) 
Anneannemin hep dediği -ve işe yaramadığı- gibi:
'Uykularımız senin olsun...'
Küçük teröristim benim.
DEVAMINI OKU

22 Ekim 2015

SÖZÜN BİTTİĞİ YER...

Ölüm ne kadar yakın, ne kadar uzak...
Dokunduğun el ne kadar soğuk,
Sözler ne kadar sessiz. 
Her defasında yeni tanışmış gibi şaşkın,
Her defasında beklenmedik, alışmadık, kabullenmesi zor!
Sesi kulağında, 
Yüzü gözünde,
Kendi yanıbaşında sanki..
Ama yok!
Gitti..
Her şeyini bırakıp gitti!
Her amacını boşverip gitti!
Sen kaldın! Sen kalakaldın!
Gözyaşların kurudu, sesin yok oldu, rengin soldu, 
Ölüm, kalana ne zormuş
O gitti... 
Onlar gitti...
Sen kaldın!... Sen kalakaldın!...

------
Nur içinde yatın Ahmet Babam, Fatma Annem..


SÖZÜN BİTTİĞİ YER

DEVAMINI OKU

16 Ekim 2015

MODEL: DAĞILMAK İSTİYORUM (DAĞINIK ANNE REMİX)

(Melodiyi bozmadan söyleyin lütfen..)

Yüzüm gözüm şişene kadar Uyumak istiyorum
İçip sabaha kadar Uyumak istiyorum
Caddelerde dolanıp Uyumak istiyorum
Müsaadenle bu gece Uyumak istiyorum.... 

ZzZZZzzz.... ZzzZZ


Uyumak istiyorum..

DEVAMINI OKU

15 Ekim 2015

SADECE BİRER BARDAK SÜT İÇTİK...


Bunu paylaşmazsam olmazdı :)))
Soldakini tanırsınız, internette çok dolaştı ;) 
Sağdaki de benim çırpı çapkın :))) 
Ben eğlendim, siz de eğlenin... 
Eğlenmeyenleri uyarın. 
DEVAMINI OKU

KEDİ!!! RAHAT DUR KEDİİİ ;))))


Kedicim ben oynama demiyorum, hobi olarak yine oyna ama abartma darlama beni!!!



DEVAMINI OKU

DON'T BLINK!

DONT BLINK
Gözlerinizi açın!!! Ben niye uyumuyorum? Hep bu yüZden?!?!?!
DEVAMINI OKU

KONUK ANNE

Merhabalar,
Bakıyorum ortalıkta karikatürler dönüyor. Kolaya kaçma hadi biraz da yazı yaz görelim.
Yok mu güzelinden bir tarif bebekler için besleyici sebze çorbası falan? :)

Bugün gene hava çok garip. Soğuk desem (ki keşke desem) değil, sıcak desem değil. Bunalmış kalmış hava da ortada, tıpkı bizim gibi :)

Şu yaşanan kötü günlerden mi yoksa havalardan mı bilmem, tek düşüncem bahçede oturup kitap okumak (Dağınık anne seni de kattım hayale, yanımdaki şezlongda sende uyukla! çocuklar bahçede oynar, nasılsa bende kedi de var köpekte. Birşey olmaz merak etme uyu sen uyu :)). Bu karanlık ve sıkıcı günlerde yazdan kalmalığımla hep bunu düşlüyorum.

Ben tek çocuktum belki ondan kalabalık sofralar, herkesin birlikte konuştuğu ortamları severim. 3 kişilik çekirdek aile olunca hep sen konuştuğun için hem çok iyi konuşurum hem de çok iyi dinlerim. Hep neşeli insanlar olmalı çevremde, derdimiz de olsa konuşup sonuna bir espri bulup hemen gülmeliyiz. Bence dünyadaki en hızlı iyileştirme yöntemi gülmek üstelikte her hastalık için.

Ben çok inanırım " Mutluluk paylaştıkça büyür, üzüntü paylaştıkça azalır".

Şimdi ne kadar uykusuz, huysuz ya da hasta olsak da hadi gülümse....
Gülümse... Gülümse....
Hadi ohhh geçiyor işte.

Derli Toplu Anne'den Dağınık Anne'ye...
DEVAMINI OKU

14 Ekim 2015

GAME OF THE MOMS!!!


uykusuz anne
dağınık anne, uykusuz anne, yorgun anne
Ben tam olarak bu durumdayım işte. Asosyallik forever :)))



uykusuz anne

 Babanın yanındaki kızın masumluğa dikkatinizi çekmek istiyorum :)
DEVAMINI OKU

GERÇEK ZAMANLI EVDEN KAÇIŞ OYUNU (+18)


Gerçek zamanlı evden kaçış oyunu sevenlere müjde!!!!
KEEP OUT
Bu evden 15 dakika içinde çıkmanız gerekiyor! 
Konsept sessizlik ve karanlıktan oluşuyor.


Sabah yatağınızda uyandınız (uyuduysanız) ve hapsolmuşsunuz, her yer karanlık:

Elinizi yüzünüzü yıkayıp kıyafetleri karanlık dolap (veya çoğunlukla sessiz uşak mobilyanız veya yerden) seçip saç baş tarayıp (insan görünümü) göze bir kalem çekip ayakkabınızı yine karanlık dolaptan (üzerindeki ayakkabıları devirmeden) bulup ve alıp el çantası ve sırt çantasını askıdan sessizce çıkarmanız için maksimum (evet maksimum) 15 dakikanız var!! Başarırsanız işe gitme şansına sahip oluyorsunuz.

Bu süre içinde -oda değişimleri dahil- herhangi bir şekilde bir ses çıkarır veya ışık açarsanız yanıyorsunuz ve çıkış iptal!!!


Yasal uyarı:
Süre Atakan Paşa tarafından belirlenmiştir. Atakan Paşa bu süreyi veya şartları değiştirme hakkını saklı tutar.
DEVAMINI OKU

DERLİ TOPLU ANNE DİYOR Kİ: Dağınık ve yorgun annelere nasihatlar...

Merhabalar,

Bakıyorum dün gece boş durulmamış ve hemen lor peyniri tarifi paylaşılmış. Ellerine sağlık çok güzel oluyordur eminim. Bırak bebekleri bizler bile bayıla bayıla yeriz. Şimdi siz henüz bebeksiniz ya nasıl özenlisiniz çocuğunuza organik gıda yapalım, aman şeker olmasın yok sakın tuzda olmasın.
Kendinizi deliler gibi hırpalıyorsunuz. Zaten uyku yok, sinir sistemi ve bağlantılı bağışıklık sistemi çökmüş, hala evde lordu, peynirdi yorun kendinizi.
2 yıl sonra Çocuğunuz fast-food ile tanışacak ve bu yaptığınız herşeyin nasıl da işe yaramadığını çocuğunuzun sizin yaptığınız yoğurda bile yüzünü buruşturuken o ne üdüğü belirsiz milkshake kılıklı yoğurtlara saldırdığını göreceksiniz.
Tamam tabi ki doğrusunu yapıyorsunuz tabi ki çocuklarımızı bunlardan uzak tutmalı ve yedirmemeliyiz ama hırpalanmayın kendinizi, ruhunuzu hele de sinir sisteminizi mahvetmeyin. Gün geliyor o kıymetli ve en değerli varlığınız siz elinizde yoğurtla beklerken çikolata ile kapıdan giriyor.
Kimse demesin benim çocuğum yemeyecek hepsi yiyor. Siz almasanız da anneanne-babaanne, komşu ve arkadaş anneleri çocuğunuzu tüm zararlı ama çok lezzetli ıvır zıvırla tanıştırmak için nasıl da sabırsızlar farkında değil misiniz?
Biliyorum çocuklarımız çok kıymetli, canımızdan öte. Ama sakın unutmayın hayati koşullarda ilk önce siz takıyorsunuz oksijen maskesini :)
Dağınık annem sözüm sana da. Biz de bu yolları geçtik ve biz de çok hırpalandık bak halimize. Biz ettik sen etme.
Lor peynirlerini pazar öğleden sonra yap çağır bizi de yiyelim üstüne yumurta kırıp :)

Bak bir lor peynirin gene bana şikayet dolu, huysuz bir yazı yazdırdı. Yapsaydın bir pasta tarifi, günlerde olan kurabiyelerden, bende dalsaydım hayallere (evdeyiz, kadınlar toplanmışız dedikodunun dibine vurmuşuz, gelsin çaylar-gitsin kahveler).

Neyse neler yazacaktım ama bu çıktı içimde...

Sonra daha neşeli yazılarla döneceğim......

Derli Toplu Anne'den Dağınık Anne'ye...

DEVAMINI OKU

13 Ekim 2015

NİSPETEN DAHA DÜZENLİ ANNE: "DERLİTOPLU ANNE" DE BLOGUMDA :) ARADA YAZILARINA RASTLARSANIZ ŞAŞIRMAYIN :)

Merhabalar,

Ben biraz daha kendini toplamış anne!
İlk blogum ve ilk yazım neler yazacağımı ya da neden yazdığımı bilmeden işte karşınızdayım ama en azından ben "dağınık anne" kadar yemek tarifi yapmayacağımı (ki bilmiyorum o nedenle) ve bebeklerle ilgili yazmayacağımı biliyorum.
Evet bende bir anneyim kızım nihayet 5 yaşını bitirdi ve biz artık nispeten daha sakin bir hayata döndük. Uyuyoruz geceleri dağınık anneye inat :)
Ama benim sorunlarım annelik sorunları geçen 5 yılın ruhumda bıraktığı yorgunluk ve bedenimde bıraktığı korkunç kas ağrıları. O nedenle ben İstanbul'da yaşamak istemiyorum buralardan gitmek bahçesi olan genelde sıcak bir Ege bölgesine yerleşmek istiyorum. ama her çalışan anne gibi kuyruklarımdan kurtulmam ya da en azından aile bireylerimi ayarlamam lazım. O ise ayrı dert annemler sırf bana yardımcı olmaya çalıştığını düşünerek (ama sadece ayak bağı ve zulüm olarak kaldığı) yan binama taşındıktan sonra ben buraları terk ediyorum demek? İşte sorun burada başlıyor.
Ailelerimizin hala bizim için bir şeyler yaparak yardımcı olduğunu sanması ve bence bunun sadece bizi yorduğunu farketmemeleri ne üzücü değil mi? Bir şey dediğinde nankörlükle suçlanmam da cabası :)
Neyse ilk yazıdan sizi bu kadar sıkmayacağım. Ruh durumum sıkıntılı olduğu için yazıyı burada noktalıyorum.
Daha iyi günlerde daha neşeli yazılarla geri döneceğim.
DEVAMINI OKU

ASV: SEVGİ NEYDİ????



Sevgi neydi????
Sevgi, gecenin 2'sinde kalkıp 5'e kadar mutfak kontrolü, fırın düğmeleriyle oynama, sandalye etrafında dönüş, tezgahtaki şeyleri tek tek istemeydi...

Sevgi neydi?
Sevgi, bunların olduğu gece 2'ye kadar da zaten 15-30 dakikada bir uyanıp onu sallamaktı...

Sevgi neydi???
Sevgi, bu ve muadili şekilde geçen 16 ay demekti!!!!

Sevgi neydi???
Sevgi bir hastalıktı...

ASV (Allah Sevgisini Veriyor)

DEVAMINI OKU

8 Ekim 2015

AZİZ SANCAR: NOBEL KİMYA ÖDÜLÜ 2015

Paylaşmadan geçemedim! Gururluyuz!
Hem böyle bir çalışma için, hem de ülkemizden olduğu için ;)) 

Belki ben de bir gün nobel anne ödülünü alırım uykudan mütevellit 😖 

AZİZ SANCAR


Detayına şu siteden erişebilirsiniz: 

2015 NOBEL PRIZE


DEVAMINI OKU

SEN Mİ KİLİTSİN İSTANBUL? YOKSA BEN Mİ???



Eskiden bazı saatler rahatlardı trafik... Biraz erken veya geç çıkıldığında rahat giderdiniz... Şimdi öyle bir saat yok! Artık öyle bir yol da kalmadı!
Normalde plakayı deşifre etmezdim, fakat bu 34 ES 6930 uyanığı arka soldan gelip önüme geçti!! Tek uyanık o olduğu için??! Deşifre etmeden geçemedim!!!


DEVAMINI OKU

7 Ekim 2015

GECE SAAT 3:30: A.S.V. (Allah Sevgisini Veriyor 😖)

Önemli olan dostluk, kardeşlik, dünya barışı ve caretta carettalar!!
Yoksa dünyaya uyumaya mı geldik ki??? Hiçççç!!! 
DEVAMINI OKU

5 Ekim 2015

BAŞLARKEN...

Aynen yazdığım ve hayat tarzım olduğu üzere dağınık bir blog sunacağım ;)
Biraz ordan, biraz burdan, biraz benden, biraz şundan.. 
Şu an hayatımın çok çok büyük bir kısmında uykuyu sevmeyen 16 aylık oğlum kurulup oturduğu için isim ve yansımaları çok olacak tabi ki... Uyuyana kadar da tahtı kolay kolay devretmeyecek gibi..

Bu 'uykuya hasret' günlerimde, elime geçen az buçuk zamanda nasıl bir blog yaparım?? Bilemiyorum.
2 sene önce bu işi yapsam bloğum bu kadar süt kokmazdı büyük ihtimal :) Ama paylaşmak istediğim, paylaşmam gereken çok şey var:

Çizimlerim, çektiğim fotoğraflar, yaptığım yemeklerin tarifi (özellikle bebeklere özel olanları :)), beğendiğim mekanlar, izlediğim filmler, aktiviteler... Ler ler ler... 

Şu an yazmak istediğim de çok şey var lakin korkarım beynimdeki kelimelere yetişemiyor dile veya kağıda döktüklerim (editör notu: eski Türk filmi tadında okuyun). 

Bu başlangıç olsun! Döncem ben size!

DEVAMINI OKU
Blogger tarafından desteklenmektedir.