23 Kasım 2016

KLOSTROFOBİ

KLOSTROFOBİ
Bahçelerin yerini kreşler aldı... 
Komşular yerine öğretmenler var artık. 
Altı bezli, ağzı emzikli, anne diye ağlayan çocuklar kreşlerde, yuvalarda, okullarda...
Ne değişti? 
İnsanlar değişti. 
Mahalleler değişti. 
Büyük şehirler daha da büyüdü, binalar gökdelen oldu. 
Güvenlik şart oldu, her yer site doldu. 
Anneler babalar iş yerlerine gitmek için trafiğe doluştu. 
Çocuklara vakit kalmadı artık...
Yetemediler artık, yeten birini aradılar. 
Aynı onlar gibi olan ailelerin, 
Aynı kaderi yaşayan çocuklarıyla buluştular okullarda, kreşlerde, yuvalarda...
Anne baba çalışmak zorundaydı, 
Anneanne, babaanne çok uzaktaydı. 
Komşular tanınmıyordu bile... 
Anne gidiyor, baba geç geliyordu!
Bakıcı bulmak zordu, eş dost yoktu, güvensizlik çoktu. 
Okullar en güzeliydi: bilindik, teknolojik, eğitimli ve güvenli! 

Önceden 2 yaşında geldiğinde bahçeye çıkan çocuklar evde mahsur kaldı. Oksijeni pencereden bulmak yetmiyordu. 
Hiperaktif, dikkat eksikliği, öfke kontrol sorunu olan çocuklar arttı. 
Çocuklar erken yaşta stresle, depresyonla tanıştı. 
Toprakla hiç tanışmayan, taş altında solucan aramayan çocuklar son model tablet ve telefonlarda parmaklarını çalıştırdı. 
Susayınca komşusuna gidemedi, arkadaşlarıyla gizli yerler keşfedemedi, acıktığında annesi tarafından çağrılamadı. 

Yeni nesil çocuklar, artılarla dolu bir dünyada, eksilerle dolu bir şekilde yaşadı... 

Bahçelerin yerini okullar aldı, komşuların yerini öğretmenler...




----

Not: Bu yazıyı "daginikanne.blogspot.com" adresinden farklı bir adreste okuyorsanız bilin ki çalıntıdır.
Lütfen emek hırsızlığına izin vermeyin...

DEVAMINI OKU

16 Kasım 2016

SİMİT KÖFTESİ TARİFİ (YÖRESEL, KAHRAMANMARAŞ)


SİMİT KÖFTESİ
Kahramanmaraş yemeklerine nasıl giriş yaptığım ile ilgili detayları, simit köftesi'nden önce paylaştığım "ekşili turşu tarifi"nde anlatmıştım. Bu tarifi ekşili turşu ile yemenizi ısrarla tavsiye ederim, çünkü bu ikili ayrı düşünülemiyor... Tabii yanında ayranı da unutmamak lazım!

Gelelim simit köftesine, yine Kahramanmaraş'a özgü bir tarif. Görüntüsü kısırı andırıyor, aslında benziyorlar da. Farkları simit köftesi'ndeki malzemelerin pişirilip katılması ve tercihen taze ve sıcak olarak ekşili turşu eşliğinde yenmesi. 

"Simit Köftesi" ismini de ilk duyduğumda köfte bekliyordum (tıpkı ekşili turşuda turşu beklediğim gibi) :) Ama değilmiş. Gizem katmak için mi yoksa sırrını açıklamamak için mi değişik isim koyuyorlar bilmiyorum :) 

SİMİT KÖFTESİ TARİFİ (BEBEK İÇİN +12 AY):

MALZEMELER (yaklaşık):
Not: Tarif salata gibi olduğundan, bulgur-su oranı dışındaki miktarları zevkinize göre değiştirebilirsiniz. 

4 çay bardağı ince bulgur (simit ismi bu bulgurdan geliyor)
4 çay bardağı sıcak su
1 orta boy kuru soğan
1-2 dolu yemek kaşığı salça (biber-domates salçası karıştırırsanız daha lezzetli olur. K.Maraş'ta ağırlıklı olarak biber salçası kullanılır)
1 çay bardağından biraz fazla zeytinyağı
2 domates
1 yeşil biber
1 çay kaşığı kimyon
1 tatlı kaşığı pul biber
Tuz
Maydanoz
İsteğe bağlı acı biber

YAPILIŞI:
Bulguru geniş karıştırma kabımıza alıp üzerine sıcak su dökülür ve ağzı kapatılarak en az 10 dakika şişmesi için beklenir. 

Tavaya zeytinyağı konur, soğan doğranıp (ben ya robottan geçirir veya ince rendelerim) kavrulur. 
Kavrulan soğana yeşil biber ve domates de eklenir. 

Kavrulunca salça ve baharatlar da eklenip karıştırılarak pişirmeye devam edilir. 
Piştikten sonra ıslanan ve şişip hazır hale gelen bulgura ilave edilir ve iyice karıştırılır (yoğura da bilirsiniz). En son olarak ince kesilen maydanoz eklenip karıştırılarak tamamlanır. 


Bahsettiğim gibi sıcakken sofraya getirilir, sıcak sıcak yanında ekşili turşu ve ayran ile afiyetle hapur hupur yenilir :) 

kahramanmaraş yöresel yemek
Mükemmel ikili...
Ekşili Turşu tarifimi de burada bulabilirsiniz.

Afiyet olsun!

Yorumlarınızı bekliyorum. 
DEVAMINI OKU

10 Kasım 2016

1881-193∞


İstanbul ağlıyor yine gidişine,
Kabullenemiyor o da hala bu kadar senenin üzerine
"Sen" istemek çok büyük bir hayal belki ama,
Onda birin bile yeterdi şu yaraların kabuğuna....
DEVAMINI OKU

1 Kasım 2016

NOHUT İLE TATLI YOĞURT MAYALAMA (BEBEK İÇİN +6 AY)

nohuttan tatlı yoğurt mayalama

Yine yoğurt mayalamaya ilk başladığımda aklıma takılan sorulardan biri:
"Mayayı nereden bulabilirim?"
Eskiler bu sorunlarımıza gülüp geçerdi herhalde. Her evde yoğurt mayalanır, hazır yoğurtlar bu kadar çok tüketilmezdi.
Hazır gıdaların rahatlığı, çalışan insanlar, büyük şehir derken yoğurt mayalama eyleminden çok uzaklaştık.
Maya da ilgi istiyor maalesef, düzenli aralıklarla (yaklaşık 1 hafta-10 gün) yeniden yoğurt mayalayarak mayanızı canlı ve tatlı tutmalısınız. Belli bir süreden sonra yoğurt ekşir veya bozulur, yeniden mayalamada kullanamazsınız.

Peki yoğurdumuz bozulur veya ekşirse, 
Maya ayırmadan tüm yoğurdu yedik ise :)
Uzun süreli bir yolculuğa çıktığımızdan yoğurdu yenileyemedik ise,
Ne Yapacağız?

Sıfırdan yoğurt mayası elde etmenin değişik yolları var. Bana göre bunların en kolayı nohut ile maya. Evet doğru duydunuz, sadece nohut kullanarak sütü mayalayabiliriz. Hem de tatlı mı tatlı...
Amacınız sadece yoğurt değil de sağlıksa kullandığınız nohutun kaynağını bilmeniz de çok önemli. Benim kullandığım nohutlar kaynağını da bildiğim doğal nohutlardı. 

NOHUT İLE TATLI YOĞURT TARİFİ (BEBEK İÇİN +6 AY):

MALZEMELER:
+ Tercihen güvenilir açık inek sütü yoksa günlük pastörize süt: 250 ml (yaklaşık bir bardak)
 + Nohut: 15 adet

YAPILIŞI:
Aynı yoğurt mayalamada olduğu gibi sütümüzü istenen sıcaklığa getirdikten sonra mayalama kabımıza alıp nohutları da ekleyip 1 gün (24 saat) mayalamaya bırakıyoruz. Mayalama konusunda yeni iseniz veya aklınıza takılan sorular var ise veya göz atmak isterseniz ilgili detaylara şu yayınımdan ulaşabilirsiniz: Yoğurt Mayalama. Yalnız nohut ile ilk mayalama süresi 24 saat unutmayın!
Süre sonunda bildiğiniz yoğurt görüntüsünü elde etmiş oluyorsunuz. 

yoğurt mayası biterse ne yapılır

Tercihen süzüp (süzmeniz tercih sebebi ama acil durumlarda süzmeden de mayalayabiliyorsunuz) içinden nohutları çıkararak mayamızı ayırıyoruz. Bu mayamızla tekrar yoğurt mayalayacağız. Bu sefer süt miktarını artırıp 1 L'ye kadar çıkarabilirsiniz ve normal maya sürelerine geri dönebilirsiniz. Artık 24 saat bekletmek zorunda değilsiniz (tabi mayalanmazsa süreyi uzatabilirsiniz). Dolayısıyla 1 gün içinde 2 kez daha maya yaparak mayayı iyileştirebilirsiniz. 
Yine ilgili yayınımda bahsettiğim üzere fırın kullanarak da süreyi kısaltıp sıcaklığı garanti altına alabilirsiniz. 

Bu mayayı ne kadar fazla tekrarlarsanız yoğurdun tadı bildiğimiz yoğurt tadına yaklaşıyor. İlk mayayı çok bekletmemenizde de fayda var.  


Nasıl bir yoğurt oluyor?

Bu yoğurt tatlı mı tatlı oluyor. Gerçekten tatlı, neredeyse şekerli gibi :)
Ayrıca katı bir yoğurt elde ediyorsunuz. Sonraki mayalamalarda gittikçe katılaşıyor. 
İlk mayalarda hafif bir sünme gözlenebilir ama normal, sıkıntı yapmayın lütfen.

Bu yoğurtla yapılan ayran nefis oluyor. Eğer hazır ayran sevenlerdensiniz kesinlikle aramazsınız. 

  Özellikle evde bebeği veya çocuğu olanlar gibi sürekli mayalama gereken durumlarda kurtarıcı oluyor bu tarif. 

Afiyet olsun!


Sizin de fikirlerinizi ve deneyimlerinizi merakla bekliyorum.


Not: Bu tarif oğluş doğduğundan beri notlarımda ancak ilk seferde bile sonuç alınacağını düşünmediğimden ve her gün üst üste değişik sürelerde mayalama gerektiğini düşündüğümden park etmiştim. Yine blogların faydası, sevgili Zehracığımın (kurabiyecimiss) paylaşımı ile ziyaret ettiğim Elif arkadaşımızın blogunda (Elif'li Vakitler) ilk seferde bile yoğurt elde edildiğini öğrenince bir cesaret geldi ve başladım :) Kendilerine teşekkür ediyorum! 

-----

Bu yazıyı "daginikanne.blogspot.com" adresinden farklı bir adreste okuyorsanız bilin ki çalıntıdır.
Lütfen emek hırsızlığına izin vermeyin...

DEVAMINI OKU
Blogger tarafından desteklenmektedir.